Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Handan Akyiğit ve İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi. Dr. Tuba Tatar, asrın felaketi olarak nitelenen depremlerin yaşandığı 6 Şubat’tan hemen sonra TÜBİTAK’ın “1002-C Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı” kapsamında sahada yer almıştı. Deprem bölgesindeki çalışmalarını tamamlayıp dönen akademisyenlerimiz sahadan kadın gözüyle depremi anlattı.
TÜBİTAK’ın 124 farklı projesi kapsamında 570’den fazla araştırmacıyla birlikte sahada olan 100’ün üzerinde kadın araştırmacı arasındaki yer alan SAÜ’lü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Handan Akyiğit ve Öğretim Görevlisi Dr. Tuba Tatar duygu ve düşüncelerini aktardı.
“Beden diliyle anlatılan her kelimeye özen gösteriyoruz”
Doç. Dr. Handan Akyiğit, Bölgedeki halkın yaşadığı felaketin sadece binde birini gördüklerini belirterek sahadayken beden diliyle anlatılan her kelimeye özen gösterdiklerini ve faydalı olmaya çalışırken insanlarda farklı travmaların açığa çıkmasına neden olmanın en önemli kaygıları olduğunu dile getirdi. Proje ekibinde psikoloji bölümünde görev yapan hocaların varlığından dolayı şanslı olduklarını söyleyen Doç. Dr. Akyiğit, sahada araştırma süreci boyunca dikkat ve özen gerektiren hususların zannedildiğinden çok daha fazla olduğu durumlarını tecrübe ettiklerini ifade etti.
Doç. Dr. Akyiğit deprem sonrasında kadınların, hayatın yeniden yoluna girmesi için hanenin ihtiyaçlarının karşılanmasına dair sorumlulukları üstlenmek ve hanenin diğer üyelerinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kaldıkları için kendi duygularını erteleyerek güçlü durmaya çalıştıklarını vurguladı.
Deprem bölgesinde edindiği mülakat, gözlemler ve alan notlarıyla birlikte değerlendirmelerde bulunan Öğretim Görevlisi Dr. Tuba Tatar, sadece kadın olarak değil bu ülkenin vatandaşı olarak bu zor zamanda sahada bölge insanıyla beraber omuz omuza olmanın ve yaraların sarılmasına yardımcı olmanın kendisi için çok değerli olduğunu ve bu durumu vazife olarak addettiğini dile getirdi.
Büşra ATAHAN