Vali Ahmet Hamdi Nayir, geçtiğimiz günlerde şiddetli yağışa bağlı sel ve su baskınlarının etkili olduğu Kocaali İlçesini ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
Belediye Başkanlığına uğrayarak Başkan Ahmet Acar’a geçmiş olsun temennisinde bulunan ve sel felaketinin yaşandığı bölgelerdeki son durum hakkında bir brifing alan Vali Ahmet Hamdi Nayir, sel felaketinin etkili olduğu günlerde şehir dışında yıllık izin
de bulunduğundan dolayı Valilik adına bölgedeki çalışmaları Vali Vekili Erdoğan Ülker nezaretindeki bir heyetin gerçekleştirdiğini ve kendileriyle sık sık istişarelerde bulunduklarını belirterek, yıllık izin dönüşü ilk olarak afet bölgesini görmek istediklerini ifade etti.
“Belediye Başkanından Brifing Aldı”
Kocaali Kaymakamı Kaymakam Dr. Emre Nebioğlu, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Cengiz Yiğit, Kocaali Belediye Başkanı Ahmet Acar, İl Afet ve Acil Durum Müdürü Hüseyin Kaşkaş, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Musa Zor, Çevre ve Şehir
cilik İl Müdürü Nedim Arsal, İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Erdemir’in de yer aldığı ziyarette Melen Çayı’nın taşması sonucu düşük kottaki yerlerde su baskınlarının yaşandığını ifade eden Başkan Acar, afet bölgesinde birçok ev, işyeri, tarla ve besi hayvanının sel sularından etkilendiğini, ilk andan itibaren Sayın Valimizin de talimatlarıyla SASKİ, AFAD, DSİ, Karayolları Genel Müdürlüğü ve yardım ekipleri ile birlikte çalışmalara başladıklarını belirterek, “Düşük kottaki deniz seviyesine yakın yerlerde 1 hafta sonra fındık hasadı başlayacak, daha sonra sırasıyla orta bölge ve üst bölgelerde hasatlar yapılacak. SASKİ ekipleri canla başla çalışmalarına devam ediyorlar, ancak halen su sıkıntısı yaşanıyor. Özellikle nüfusun 3-4 katı tarım işçisinin de fındık hasadı için ilçeye gelecek olmasından dolayı su gibi temel ihtiyaçların giderilmesi için çalışmalar yapılması önem arz ediyor. Sel sularından dolayı yollarda tahribatlar oluştuğundan hasat yapılacak yerlere ulaşımda zorluk çekiliyor. Bunun için iş makineleri ile birlikte araç ve gereç takviyeleri gerekiyor.
Yoğun yağış ile birlikte su baskınlarının başladığı dakikalardan itibaren ilçemize intikal ederek çalışmalara başlayan ve bizlere de büyük destek veren başta Valilik bünyesindeki tüm kurum ve kuruluş yetkilileri ile personellerine, Sakarya’mızdaki İlçe Belediyelerine özellikle teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.
“Mal ile Can Elbette Aynı Değildir”
Öncelikle hem Kocaali’deki vatandaşlarımıza hem de Düzce halkına geçmiş olsun dilediğinde bulunan ve devletimizin tüm yaraları saracağını ifade eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Bölgedeki taşkınlarda vatandaşlarımızın sel sularına kapılması haberini alınca tüm imkânların Düzce tarafında hadisenin yaşandığı bölgeye sevk edilmesi gerekiyordu ve tüm ekipleri iş makineleri ile birlikte kayıp vatandaşlarımıza ulaşmak için seferber ettik. Elbette ki mal ile can aynı şey değildir. Elhamdülillah İlimizde herhangi bir can kaybı yaşanmadı. Düzce’de aranan son kişiye ulaşıldığı için oradaki arama-kurtarma çalışmaları da tamamlanmış oldu. Sel hadisesi ve taşkınların her iki tarafta yaşandığını ve bu afetin her iki tarafa da zarar verdiği bilgisine sahiptik. Şehir dışında yıllık izinde olduğumuz için o gün Vali Vekilimizin nezaretinde AFAD, Tarım ve Orman, Çevre ve Şehircilik ile Devlet Su İşleri teşkilatlarımızdaki yetkililer ile personellerimizin Belediye Başkanımızla buluşmalarını ve yapılan çalışmaları yerinde görmeleri talimatını verdik, hasar gören yerlerde incelemelerde bulunmalarını istedik.
“Sel Felaketi İki İle de Zarar Verdi”
Düzce ile Sakarya’yı birbirinden ayırt etmek mümkün değil, bir afet gelmişse, iki tarafta da tesirini göstermişse alınacak tedbirler de her iki tarafı kapsayacak şekilde olmalıdır. Daha ziyade bizim altyapılarımızda çok büyük sıkıntı olduğu bilgisini aldık. Özellikle arıtma tesisimiz, yollarımız, menfezlerimiz ve köprülerimizdeki sıkıntılar ile tavuk çiftlikleri ve tarım alanlarındaki büyük zararları göz ardı edemeyiz.
“Yatırım Yapılacak Yerleri İyi Seçmemiz Gerekiyor”
Hamdolsun can kaybımız olmadı, buradaki arkadaşlarımızın her biri canla-başla çalışıp mahsur kalanlar için hayatlarını riske attılar. Afetlerin böyle bir yönü vardır. Böylesi afetlerin olmasını istemeyiz, ancak olduktan sonra da birlik ve beraberliğe de ihtiyacımız olduğunu anlıyoruz. Tüm kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlar ellerinden gelen desteği verdiler. Bu gibi hadiselerde alınacak önemli dersler vardır. Hem kamu yatırımlarında hem de özel yatırımlarda yer alan tesis ya da binaların inşa edildikleri yerler çok önemlidir. Başta su arıtma tesisleri olmak üzere tavuk çiftlikleri gibi yatırımların yapıldığı alanların uygun yerlere yapılması lazım. Kâinatta bir denge vardır ve bu dengeyi iyi bilerek ona göre hareket etmemiz gerekmektedir. Özellikle dere yataklarındaki yapılara dikkat etmeliyiz. Bizler köprü yaparken, menfez yaparken belli periyodları dikkate alırız. Bunun en küçüğü 50 yıllık periyodlardır, onun bir üstü 200 yıllık periyodlar ve onun da bir üstü 500 yıllık periyodlardır. 50 yıllık periyodda gelen feyezanı, akışı düşünür ona göre köprünün açıklığını ve yüksekliğini belirlersiniz, bu ucuzdur. 200 yıla göre düşünürseniz köprünün açıklığını daha geniş, yüksekliğini daha büyük yapmanız lazım, bu bayağı pahalı olur. 500 yıllık periyodları düşünürseniz, kocaman bir boğaz köprüsü yapmak zorunda kalırsınız, onun maliyetine de katlanacak bir ekonomi yoktur, riski büyüktür. Ancak en azından 50 yıllıkları daha iyi düşünerek, güvenlik tedbirlerini alarak gerçekleştirmek önemlidir.
“Düzce Halkının Acılarını Paylaşıyoruz”
Elbette herkes böyle yoğun bir yağışı beklemiyordu, burada yaşı büyük olanlar da 80 yıldır böyle bir yağış görmediklerini ifade ediyorlar. Böylesi bir yağışın tedbirini almak hayli güç olsa da, bu bölgeye uygun havadan ve karadan kurtarma araçlarına sahip olmamız gerekiyor. İşte felaketin yaşandığı gün vatandaşlarımız, hem bizim alanımızdan hem de Düzce’nin alanından havadan ve karadan, hatta sel sularını botlarla aşıp kurtarılmaya çalışıldı.
Tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun temennimizi yineliyoruz. Allah beterinden saklasın, can kaybımızın olmamasını bir nimet olarak sayıyoruz. Ayrıca can kaybının yaşandığı Düzce’deki vatandaşlarımıza, kardeşlerimize de Yüce Allah’tan sabırlar diliyoruz” dedi.
Belediyedeki temaslarının ardından yetkililer ile birlikte sel sularının etkili olduğu Bezirgân ve Kozluk Mahallerini gezerek vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunan Vali Ahmet Hamdi Nayir, Melen Çayı mevkiindeki tavuk çiftlikleri ile Caferiye Mahallesindeki Fındık Fabrikasında da incelemelerde bulundu.
“Taziye Ziyaretinde de Bulundu”
Kozluk Mahallesindeki incelemeler sırasında geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden ve bugün Mahalle Mezarlığına defnedilen Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu’nun halasının kızı Havva Dinç’in ailesini ziyaret ederek başsağlığı dileğinde bulundu.
Son olarak Maden Deresinde incelemelerde bulunan Vali Ahmet Hamdi Nayir, yaşanan sel felaketindeki son durumu yerinde görüp hasar tespiti hakkında yetkililerden bilgiler de aldı.
