Bu ne şiddet!

Paylaş:

Toplumda artan şiddet olayları ürkütücü noktaya geldi. Her türlü sorunla mücadele ederken bir de şiddet gibi ilkel bir olguya maruz kalmak yaşam kalitesini düşüren en büyük sorun. Fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, ekonomik şiddet, cinsel şiddet… gibi çeşitleriyle her alanda başgösterebilen şiddet, olayları giderek artıyor. Asabi, hırçın, saldırgan öfkeli insanlar potansiyel birer suç unsuru olarak bireysel ve toplumsal huzuru tehdit ediyor. Ülkede şiddet giderek tırmanırken, özellikle ‘kadına yönelik şiddet’ kanayan bir yaramız…

‘Bilinçli olarak bir kişiye ya da kişilere üstünlük kurmak amacıyla fiziksel, sözel, cinsel, psikolojik, ekonomik olarak zarar verici hareketlerin tümü’ olarak tanımlanan şiddet; psikoloji literatüründe ‘sağlıksız kişilik yapısı’nı işaret eder.

Yani, her an her yerde karşılaşabildiğimiz şiddet olayları, toplumun ruh sağlığı yapısını da ortaya koyuyor… Alış verişte, trafikte, okulda, evde, işyerinde hemen her yerde bir şiddetle karşılaşabiliyoruz.

Öfke kontrolü, birbirimizi dinleme, anlama, hoşgörü gösterme gibi insanî yaklaşımlar giderek körelirken, ruhsal ve fiziksel bir darbeye maruz kalmamak için insanlarla temasta çok dikkatli davranmak gerekiyor… Ne hale gelmişiz!

Uzmanlar öfkenin, genellikle dışa vurulamayan gerçek duyguların birikimi sonucu ortaya çıkan bir patlama olduğunu söylüyor ve bu yaklaşımın bir salgın gibi en küçük sosyal birimden, ülke geneline yayılabileceğine de dikkat çekiyor. Allah korusun…

Peki, şiddet neden bu denli yaygın ve sık görülen bir olgu? Biliminsanları, saldırgan davranışların temel birkaç sebebinini; anne-baba tutumları, travmatik yaşantılar, toplumsal travmalar, sosyal sorunlar ve kültür olarak olarak açıklıyor.

Sebep ne olursa olsun şiddet, kültür, gelenek, örf, adet gibi hiçbir gerekçe ile haklı gösterilemez. Yasalarda yeterli cezası olmaması da şiddeti haklı kılamaz.

ŞİDDET HARİTASI

Yapılan araştırma sonuçları çok vahim bir tablo oluşturuyor. Silaha başvurulan şiddet olayları ise tam bir korku filmi gibi…

Bireysel silahlanmaya karşı mücadele veren sivil toplum ögütleri, Türkiye’deki “Silahlı Şiddet Raporu”nda olay sayısına göre yükselişteki iller arasında Sakarya da yer aldı! Bireysel silahlarla  işlenen suç-şiddet haritasına göre Marmara Bölgesi en çok suçun işlendiği bölge… Bölgede en çok cinayetin işlendiği ikinci il Bursa. Bursa’yı Kocaeli, Sakarya ve Tekirdağ izliyor.

Sakarya’da suç oranında dikkat çekici artış var…

En küçük bir olayda bile insanların silaha sarıldığı görülüyor. Bu da Sakarya’yı Marmara Bölgesi’nde silahlı olayların en çok arttığı kent konumuna getirdi!

KADINA ŞİDDET EVRENSEL BOYUTTA

Ülkede şiddet giderek tırmanırken, özellikle ‘kadına yönelik şiddet’ kanayan bir yaramız…

Kapsamlı bir araştırmanın sonuçlarına göre sadece Türkiye’de değil Avrupa ve tüm dünyada kadına yönelik şiddet çok ciddi oranlarda. Bu evrensel sorunda araştırma verilerine göre her üç kadından biri şiddete maruz kalıyor.

Bu soruna dikkat çekmek amacıyla, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” kapsamında Sakarya’da da bir çok eylem ve etkinlik yapıldı.

Kadın dernekleri, siyasi partiler, kadın kolları, 25 Kasım’da kadına şiddet konusundaki tavrını ortaya koydu…

Kadına şiddetin hiç bir mazeretinin olamayacağını vurgulayan kadınlar, şiddet olaylarını engellemek, kadınları şiddetten korumak için yapılması gerekenleri de gündeme taşıdı.

AK Parti Sakarya Kadın Kolları üyeleri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında, Sakarya Kadın Kolları Başkanı Yasemin Turan, Gazze’deki acıların gölgesinde bu açıklamayı yaptıklarını söyledi. İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara verilen insani aranın, kalıcı olmasını dilediklerini belirten Turan, “Dün Bosna’da bugün Gazze’de olduğu gibi çatışma bölgelerinde kadınlara uygulanan insanlık dışı fiziksel ve cinsel saldırılar ve toplu şiddet, aynı zamanda savaş suçudur” ifadesini kullandı.

Turan, şiddetin en ağırının Gazze’de yaşandığını dile getirerek, bütün dünyanın gözleri önünde her saat 6 çocuk, 4 kadının öldürüldüğünü, burada ölenlerin sadece masum kadın ve çocuklar değil, vicdanlar olduğunu kaydetti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sakarya Kadın Kolları Başkanı Azize Çeroğlu ise, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Kadına yönelik şiddeti de kadın cinayetlerini de sonlandıracağız. Biz kadınlar vardık, varız ve var olacağız. Çok kararlıyız. Önümüzde durmaya kimsenin gücü yetmez, yetmeyecek” sözleri ile, kadına şiddete karşı mücadele kararlı olduklarını vurguladı.

Şiddet olaylarının daha az yaşandığı toplumlarda insanların doğal olarak daha mutlu olduğuna dikkat çekilmesi gerektiğini belirten kadınlar “Şiddeti bireysel bir sorun olarak değil de toplumsal bir sorun olarak ele aldığımızda yapıcı sonuçlar elde elde edilebilir” mesajını da verdi…

Huzuru bozan, endişe veren şiddet olaylarındaki bu yükselişin nedenleri doğru biçimde araştırılmalı. Toplumu bu hale getiren unsurlar ve buna yol açan, tetikleyen sorunlara çare bulunmalı.

Merkezi ve yerel yönetimler yapacakları hizmet planlarına, yalnız asfalt ve duble yolları değil, bu sosyal soruna çözüm yollarını da dahil etmeliler.

Levent BAYRİ