“….Ayağımıza geleceksiniz ama iş işten geçmiş olacak. –Vallahi size sümüğümü atmam. –Köpek gibi pişman olduğunuz günleri görmek dileğiyle. –Beter olun! Hep birilerine muhtaç olun! –Pisliğinizde boğulun.”
Depremzedelere yönelik bu ağır ifadelerin sahibi, CHP Çanakkale Ezine İlçe Kadın Kolları Başkanı C.D.
Seçim sonuçları beklediği gibi çıkmayınca adeta büyük bir öfke nöbetine tutulan bu hanımefendi, suçlu olarak depremzedeleri görmüş olmalı ki içinde biriktirdiği nefreti zor durumdaki bu insanlara kusmuş.
Annelik vasfına sahip genç bir kadın, vicdanları tarumar eden ve tüm ülkede büyük bir infiala yol açan böyle bir paylaşımı nasıl yapabilir? Belli ki siyasi hırsı gözünü kör etmemekle kalmamış yüreğindeki insani duyguları da köreltmiş.
Yazık!
Gerçekten çok yazık!
Neyin öfkesi, neyin kini bu kadar?
Gerçi, deprem korkusu olan 7 yaşındaki oğlumun yanında, “Keşke depremde daha fazla insan ölseydi. Bu millet buna müstahak! Baksana seçim sonuçlarına!..” diyen bir doktorla muhatap olduktan sonra bu tür gayriinsani söylemlere, çok da şaşırmıyorum artık…
Görevi can kurtarmak olan bir doktor, üstelik küçük bir çocuğun yanında böyle bir yorumu yapabilecek kadar otokontrolünü kaybedebiliyorsa söylenecek çok da fazla bir şey kalmıyor aslında…
Yapmayın!
Bu kadar da alçalmayın…
Deprem mağduru insanlara bir darbe de siz vurmayın.
Akla ziyan pervasızlığınızın nedeni, depremzedelere yaptığınız yardımların karşılığını oy olarak alamamaksa bu daha da büyük fecaat…
Cemil Meriç’in “İyilik eden mükâfat beklediği an tefecidir.” sözünü hatırlatmak isterim sizlere…
Birbirleriyle kanlı bıçaklı olan ülkeler bile doğal afetlerde tüm sorunları/çatışmaları bir kenara bırakıp hasımlarının yardımına koşarken, siz hangi ara kendi vatandaşınıza yaptığınız yardımların hesabını soracak kadar kör bir delaletin kucağına düştünüz.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş bile bu duruma isyan ederek, çok sayıda seçmenden deprem bölgesine yapılan yardımları kesin mesajları aldığını söyledi. Mansur Bey’in açıklamasından da anlaşılacağa üzere, seçim sonuçlarını hazmedemeyen sözde yardımseverlerin daha doğrusu yardım satanların depremzedelere yönelik tacizleri, hakaretleri, tehditleri had safhaya ulaşmış durumda…
Hayatları tarumar olmuş milyonlarca insanı, bir oy uğruna aşağılayarak gönüllerdeki fay hatlarını paramparça eden bu tavır, nasıl bir ahlaki anlayışın tezahürü olabilir acaba…
Sadece ülkemiz adına değil insanlık adına bile çok üzücü ve onur kırıcı bir durum…
***
İnşallah yarın sandık başına gidip oylarımızı kullanacağız.
Seçimin suhulet içinde geçmesi her şeyden daha önemli…
Hepimiz bu ülkenin birer ferdiyiz…
Siyasi görüşlerimiz farklı da olsa ruhlarımız bu aziz topraklarda yoğrulmuş…
Ülkemiz için hayırlısı neyse o olsun…
Daha güzel ve huzurlu günlere kavuşmak dileğiyle…
Muhammed Sefa RUMELİ
