12 Kasım 1933 yılında Doğu Türkistan Türkleri ilk defa bağımsız bir devlet kurmuşlardı. İsmi Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti olan bu yeni devleti, ne yazık ki aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülke tanımayarak, uluslararası arenada yalnız bırakmıştı.
Zaten çok zor şartlar altında kurulan D. Türkistan İslam Devleti, Müslüman ve Türk dünyasından beklediği desteği göremeyince Rusların desteğini de alan Çin yönetimi tarafından çok kısa bir süre içerisinde ortadan kaldırılmıştı.
Doğu Türkistan Türkleri tarafından milli kahraman olarak kabul edilen Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti’nin yöneticilerinin bir kısmı sürgüne gönderilirken bir kısmı ise şehit edilmişlerdi. Doğu Türkistan’ın bağımsızlık yolunda attığı ilk ciddi adım istenilen sonucu vermese de ilerleyen yıllarda tekrar kurulacak olan ikinci Doğu Türkistan Devleti’nin temellerini oluşturmuştu.
Nitekim, takvimler 12 Kasım 1944 tarihini gösterdiğinde, Doğu Türkistan Türkleri ikinci defa bağımsız bir devlet kurarak şehitlerin kanıyla sulanmış ata topraklarında hürriyet ateşini tekrar yakacaklardı.
1933 ve 1944 yıllarında kurulan her iki devlet de Kasım ayının 12. gününde kurulduğu için Doğu Türkistan Türkleri bu tarihi, milli günleri olarak kabul etmişlerdir. Doğu Türkistan Türklerinin yıllardır süren bağımsızlık mücadelesinin bir nişanesi olarak ilan edilen 12 Kasım Doğu Türkistan Milli gününü, bizler de en kalbi duygularımızla kutluyoruz.
Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti’nin kurucusu merhum İsa Yusuf Alptekin’in de dediği gibi “Bu dava bir Doğu Türkistanlı olarak Doğu Türkistan davası, bir Türk olarak Türklük davası, bir Müslüman olarak İslâm davası ve bir insan olarak insanlık davasıdır, Allah için hizmet edin.”
Yaşasın Doğu Türkistan Türklerinin bağımsızlık mücadelesi…
***
35 Bin Ton Bomba…
Gazze, yaklaşık 40 gündür yoğun bombardıman altında adeta can çekişiyor.
Şu ana kadar Gazze’ye 35 bin ton bomba atılmış…
Yıkım o kadar büyük ki şehitlerin ve yaralıların sayısı artık tespit edilemiyor.
Tarihte eşine az rastlanacak bir dram bir soykırım yaşanıyor Gazze sokaklarında…
Katil İsrail Terör Devleti ve alçak müttefikleri, tüm dünyaya insanlıktan nasibini almamak ne demektir bunu göstermeye devam ediyor.
Başta İslam(!) ülkeleri olmak üzere tüm dünya olup biteni öylece izliyor. Arap ülkelerinin izzetini ve şerefini kaybetmiş yöneticileri ise kendi saltanatlarını koruyabilmek için üç maymunu oynuyor.
İran da dahil olmak üzere birçok Müslüman ülke, İsrail Terör Devleti’ne petrol satmaya devam ediyor.
Batı’nın tasmalı figüranı sözüm ona Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ise kendi halkının yok edilişine cılız tepkiler göstererek sadece topraklarının değil ruhunun da iğfal edildiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Allah’ın laneti tüm zalimlerin ve işbirlikçilerinin, yardımı ve inayeti ise mazlum Gazze halkının üzerine olsun…
***
Protestolara Gelen Tepkiler…
Ülkemizde yasal çerçeveler içinde yapılan İsrail protestolarına bile tepki gösteren belli ideolojik kalıpların esiri olmuş, fikri ve vicdani açıdan tekamülünü tamamlayamamış insanlar var.
Gerçi Anadolu insanın tüm insanlığa ilham olmuş engin vicdanı, bu tür merhamete düşman fikirleri dikkate almayarak ilahi fermanla beslenmiş o muhteşem ferasetini, Filistin meselesinde göstermeye devam ediyor.
Bu dava bir Müslüman olarak İslâm davası, bir insan olarak ise insanlık davasıdır…
Protesto gösterilerinde bazı kişilerin provakatif çıkışlarına mutlaka dikkate edilmeli. Her ne olursa olsun haklı tepkilerimizi belli sınırları aşmadan göstermeliyiz.
Unutulmamalıdır ki marjinal davranışlar, halisane olarak yapılan kitlesel hareketlerin en büyük düşmanıdır.
Muhammed Sefa RUMELİ