6’ncı Sakarya Uluslararası Kısa Film Festivali danışma kurulu üyesi Ali Çalışır, “Film festivalleri, gişe kaygısı değil sanat kaygısı güden yönetmenlerin ve senaristlerin kendilerini gösterebilecekleri ve dünyaya tanıtabilecekleri bir fuar niteliğinde” dedi.
Çalışır, Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesince düzenlenen 6’ncı Sakarya Uluslararası Kısa Film Festivali online söyleşi etkinlikleri kapsamında “Sinema Endüstrisi ve Film Festivalleri” konulu söyleşide konuştu. Malatya Uluslararası Film Festivali, Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali gibi Türkiye’deki çeşitli uluslararası nitelikteki festivallerin organizasyonunda da imzası olan Çalışır, moderatörlüğünü Doç. Dr. Mustafa Aslan’ın yaptığı söyleşide, film endüstrisi ve festival filmleriyle ilgili merak edilen konular hakkında bilgi verdi.
“Festivaller artık ayrı bir alan ve pazar”
Konuşmasında gişe filmleri ve festival filmleri arasındaki ayrıma dikkat çeken Ali Çalışır, “Hollywood ağırlıklı, gişe filmleri diye nitelendirdiğimiz bir endüstri var. Ticari kaygılardan ötürü insanların gişelerde göremeyeceği filmler ise devlet tarafından da desteklenerek festivallerde yer alıyor. Bu yüzden festivaller artık ayrı bir alan ve pazar” dedi. Festivallerin çıkış itibarıyla iktidarlar tarafından bir propaganda aracı olarak görüldüğünü ifade eden Çalışır, film festivallerinin günümüzde aynı reflekste ve zihniyette devam etmediği görüşünde olduğunu vurguladı.
“Sanat kaygısı güden sinemacılar için festivaller bir olanak”
Ali Çalışır, moderatör Doç. Dr. Mustafa Aslan’ın “Her ilin festival yapma isteğini nasıl görüyorsunuz?” sorusu üzerine, çeşitli illerde düzenlenen film festivallerinin sanat filmi yapmak isteyenlere kendini tanıtma fırsatı sunduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Her ilin tematik ve sistematik festivalleri olabilir. Bu festivaller, gişe kaygısı değil sanat kaygısı güden yönetmenlerin ve senaristlerin kendilerini gösterebilecekleri ve dünyaya tanıtabilecekleri bir fuar niteliğinde.”