15 Temmuz 2016’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görevli bazı askeri personel, demokratik seçilmiş hükümete karşı bir darbe girişiminde bulundu. Sakaryalı gazeteci ve Anadolu Ajansı Parlamento Muhabiri Atakan Çelik, o gece yaşadıklarını, yapımcılığını Haber Kameramanları Derneği’nin yaptığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları ile hazırlanan “O Gecenin Tanıkları” adlı 15 Temmuz belgeselinde anlattı.
Türkiye’nin modern tarihinde derin bir iz bırakan bir dönemeç olarak hatırlanan 15 Temmuz 2016’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görevli bazı askeri personel, demokratik seçilmiş hükümete karşı bir darbe girişiminde bulundu. Bu hain teşebbüs, Türkiye’nin demokrasisine ve milli iradesine karşı bir saldırıydı. Ancak, Türk halkı demokrasiye olan bağlılığıyla bu karanlık girişimi püskürtmek için birlik oldu. Sokaklara dökülen binlerce insan, tanklara ve silahlı gruplara karşı cesurca direndi ve darbeyi püskürttü.
Darbe girişimi sırasında TBMM’ye ilk gelen ve tüm dünyaya buradan ilk haberi geçen AA Parlamento Haberleri Editör Yardımcısı Atakan Çelik, o geceki cesaretinden ve mesleğine göstermiş olduğu saygıdan dolayı “Başarı ve Üstün Cesaret Ödülü”ne layık görülmüştü.
“O GECENİN TANIKLARI”
Sakaryalı gazeteci ve Anadolu Ajansı Parlamento Muhabiri Atakan Çelik, o gece yaşadıklarını yapımcılığını Haber Kameramanları Derneği’nin yaptığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları ile hazırlanan “O Gecenin Tanıkları” adlı 15 Temmuz belgeselinde anlattı.
Çelik, darbe gecesi yaşadıklarını bu ifadelerle dile getirdi:
“15 Temmuz gecesi iyilerle kötülerin savaşıydı. Bir çetenin millete ve milli iradeye karşı darbe girişimine karşı milletin yumrukla cevabinin tarihidir 15 Temmuz. “Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı her daim galip gelirler. Darbenin ilk saatleri ve uçakların insanı sağır eden uçuşu. Her yer karanlık, sadece gönüllerde yanan özgürlük ateşi. Gece yarısını zaman çoktan geçmiş, sanki bir asır gibi. Üzerimize bombaların yağmaya başladığı dakikalar, Millet iradesinin tecelligahı ve kalesi TBMM’ye ilk gelen gazeteci olarak ben ve muhabir arkadaşım Coşkun Ergül. O garabet saatlerde “hakkını helal et” nidası. Ve yarıda kalan habercilik görevimize devam ettik. Sabahın ilk ışıkları ve yeniden aydınlık. O geceden geriye kalan ise: “Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm. Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm” Bir çetenin millete ve milli iradeye karşı darbe girişimine karşı milletin yumrukla cevabinin tarihidir. Darbe girişiminin üzerinden kocaman 6 yıl geçmiş… Ülkemizin istiklal ve istikbaline kast eden hainlere karşı canını feda eden şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.”