Türkiye, coğrafi konumu itibariyle pek çok farklı kültür ve kökenden insanın geçiş yaptığı bir ülke konumundadır. Özellikle güneydoğu sınırlarında bulunan komşu ülkelerden gelen göçmenler, Türkiye’nin demografik yapısında önemli bir etkiye sahiptir. Ancak, bu göçmen akınları beraberinde bazı tehlikeleri de getirmektedir.
Araştırmacı yazar Cengiz Arslan, konuşmacı olarak katıldığı seminerlerde göçmenlerin yoğun olarak yerleştiği bölgelerde demografik yapıda meydana gelen değişim, sosyal ve ekonomik dengeyi olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti.
Cengiz Arslan, ”Türkiye’nin Güneydoğusu Göçmen Demografisindeki Değişimde Komşu Ülke Etkisi” konulu konuşmasında, özellikle sınır bölgelerindeki yerleşim birimlerinde yaşanan nüfus artışı, altyapı sorunlarını ortaya çıkarma ve kaynakların adaletsiz dağılımına sebep olabileceğini ifade etti.
DOĞAL SINIRLAR ÖNEMLİ
Türkiye gibi ülke sınırları güneydoğuda doğal engellerle çevrilmemiş bir ülke için, komşu ülkelerden gelen göçmen akınlarının kontrol altına alınması ve demografik dengenin korunması oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Arslan, “Aksi halde, yerli halk ile göçmenler arasında çatışmaların artması, toplumsal huzursuzluğun büyümesi kaçınılmaz olabilir. Bu sebeple, Türkiye’nin sınır bölgelerindeki göçmen demografisini dikkatle gözlemlemesi ve gerekli politika ve tedbirleri alması gerekmektedir. Sınırların korunması, göçmenlerin entegrasyonu ve yerli halk ile uyumun sağlanması için etkili ve dengeli bir politika izlenmelidir” ifadesini kullandı.
Arslan’a göre, Türkiye gibi doğal sınırları olmayan bir ülkenin güneydoğusunda komşu ülkelerden gelen göçmenlerin demografik yapıyı değiştirmesi potansiyel bir tehlike oluşturabilir. Bu sebeple, Türkiye’nin bu konuda hassas davranması ve gerekli adımları atması, hem yerli halkın hem de göçmenlerin huzur ve güvenliğinin korunması açısından hayati önem taşımaktadır.
