Kent Şurası şubat ayı değerlendirmesi için bir araya geldi. Gündemin ana maddesi sadece Türkiye’de değil tüm dünyada asrın felaketi olarak değerlendirilen Kahramanmaraş’da meydana gelen 7.7 ve 7.6 lık deprem felaketiydi. Kent şurası Başkanı Erol Öztürk, 11 ili kapsayan asrın felaketinde hayatlarını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralılara şifa, geride kalanlara sabırlar dileyerek depremde hayatlarını kaybedenler için saygı duruşu ile gündemi açtı.
Kent Şurası’nın Şubat ayı toplantısında deprem değerlendirilirken Sakarya Üniversitesi’nden deprem uzmanları Doç. Dr. Ertan Bol, Doç. Dr. Sedat Sert, Prof. Dr. Aşkın Özocak da misafir olarak katıldı. Doç. Dr. Ertan Bol, slayt gösterimi ile Kahramanmaraş ve Hatay bölgesinde yapmış oldukları gözlem ve çalışmaları paylaşarak olası bir İstanbul depreminde Sakarya’nın nasıl etkileneciğini de Kent Şurası üyeleri ile paylaştı.
Doç. Dr. Ertan Bol, ”Sakarya Üniversitesi ve TÜBİTAK olarak Adapazarı zemin incelemelerimizde ilimizin zemin bakımından çok az bir kısmı kayalık geri kalanının alüvyon bir tabakadan oluştuğunu tespit ettik. Yapmış olduğumuz CPT çalışmalarında laboratuar ve hava fotoğraflarını coğrafi haritalarla birlikte veri tabanları oluşturarak çeşitli tematik haritalar çıkarttık. Böylelikle Adapazarı’nın zemin haritasını ortaya çıkarttık. Bu sayede Adapazarı’nın zemininde neresin de ne var görebiliyoruz. Bu zemin haritası sayesinde sondaj yapmasak bile zeminin 15.000 metre ne var tahmin edebiliyoruz. Bunun yanında taşıma haritası, sıvılaşma haritası gibi haritalar elde ettik. Bu çalışmalar sonucunda Adapazarı zemininin alüvyonlu olması nedeniyle olası bir depremde özellikle merkezimin risk oranının çok fazla olduğunu gördük. Bunu önlemek için yapılacak çalışmalarda mutlaka uzmanlar tarafından Geoteknik çalışmalar ortaya konulmalı,uygun temel projeleri hayata geçirilmeli aksi takdirde İstanbul ve Güney koldaki sismik boşluklarda oluşacak sarsıntıların Adapazarı’na önemli etkileri olacaktır.”
Prof. Dr. Aşkın Özocak, ”1996 yılında beri Sakarya yaşıyorum.1999 depremini yaşamış biriyim. Sakarya Üniversitesi’nde mihendis arkdaşlarımla deprem üzerine çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Geoteknik bilim dalında oldukça önemli mesafeler katettik. Geoteknik mühendisliği bina temeli inşaatı, zemin mekaniği ve zemin dinamiği gibi bilim alanlarını inceleyen bir dal.Ve özellikle 1999 depreminden sonra zemin konusunda tüm dikkatlerin bölgemize çekilmesinden sonra oluşturduğumuz son teknoloji sistemleri ile oluşturduğumuz laboratuarlarımız sayesinde önemli çalışmalara imza atıyoruz. Hatta bu çalışmalardan sonra şehrimiz ‘laboratuar kent’ diye de anılmaya başladı. Bazı dünya ülkelerine giderek çalışmalarımızda oluyor. Özellikle bu Geoteknik çalışmaları konusunda oldukça iddalıyız. Sizin gibi önemli sivil toplum platformlarında çalışmalarımızı paylaşarak bilgilendirme çalışmalarımız devam ediyor.”
Hüsnü Gürpınar, ”Kahramanmaraşta yaşanan deprem bölgesinde yapmış olduğum incelemelerde dikkat çeken konuların başında son yapılan kamu binalarında çok fazla hasar yok. Son yapılan kamu binaları hem yönetmelik şartlarına uygun,,yani dikkat etmişler donatısıyla, betonuyla, demiriyle hasar yok çevrisindeki binalar maalesef yıkılmış. Örnek verecek olursak; Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi binasında hiçbir hasar yok ve şu anda deprem sonrası hizmet veriyor. Ama tam karşısında ülke gündeminde geniş yer bulan Ebrar sitesinde 1200 kişinin hayatını kaybettiği site yerle bir olmuş.
Gördüğüm kadarıyla yıkılan binaların yeterli mühendislik hizmeti almadığı ve gerekli özenin gösterilmediği. Mesala beton kaliteleri çok zayıf, donatıların işlenmesi kesinlikle yönetmeliğe uygun değil, zaman zaman iddia edilir, iki katlı olunca daha sağlıklı olur diye. Fakat yeterli mühendislik hizmeti alınmadığında, yönetmeliğe uyulmadığında, beton ve donatılar konusunda gerekli özen gösterilmediğinde iki katlı binalar da yıkılır. Nitekim deprem bölgesinde yıkılmış bir sürü iki katlı bina mevcut. Yapı denetimlerde gerekli özeni göstermediği kanaatindeyim. Gelişmiş ülkelerdeki gibi olsa, yapılan binalara belediyeler sadece şehircilik açısında uygun olup olmadığa bakacak.
Bir başka önemli konu da, çok fazla müteahhitlik işletmesi var. Tüm Avrupa’da 30.000 müteahhitlik işi yapan varsa, ülkemizde bu sayı 450.000 civarında. Ayrıca inşaat mühendisleri lisans diploması ile yetkili konumdan çıkartılmalı. Nasıl bir yönetmelik uygulanır bilemem ama mutlaka bir ara geçiş uygulanmalı. Şöyle de bir gerçeği vurgulamak istiyorum; binaya yapılacak güçlendirme veya yönetmeliğe uygun yapı yapmak 1 birim ise yıkıldıktan sonra 7 birim masraf getiriyor.”
Erol Öztürk, ”Kent şurası 2009 yılında kuruldu. Bugüne kadar her ay toplanarak şehrimizin gündeminde olan konuları tartışarak ortak aklın her zaman doğru sonuca götüreceği bilinci ile çıkan sonuçları şehri yöneten dinamiklerle paylaşarak refah seviyesi yüksek yaşanabilir bir şehrimiz olması inancı ile çalışmalarımıza devam ettik ve edeceğiz. Bu toplantımızda deprem hakkında akademisyen misafirlerimizden önemli bilgiler aldık, kendilerine ve katılımcılara teşekkür ediyorum’’ dedi.