Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Altındiş domuz gribi ile ilgili olarak çeşitli açıklamalarda bulundu.
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Altındiş, domuz gribi vakalarından meydana gelen ölümlerin geçtiğimiz yıllara oranla daha az olduğunu söyledi.
Halk arasında domuz gribi olarak anılan influenza A H1N1 vakalarının ve buna bağlı olarak gerçekleşen ölümlerin bir panik havası yarattığını belirten Prof. Dr. Altındiş, “Bu kış görülen influenza A H1N1 vaka sayısı tüm kuzey yarımkürede -mevsimsel grip nedeni olarak bilinen- influenza A H3N2’den daha fazladır ama hastalandırma ve ölüm oranı geçtiğimiz sezonlardan daha fazla değildir. H1N1’den ölüm vakaları ise daha çok astım, KOAH, diyabet gibi kronik hastalığı olanlarda görülmektedir. İnfluenza B’de bu dönemde tüm kuzey yarımkürede olduğu gibi ülkemizde de fazla gözlenmektedir. H1N1’in basın tarafından sürekli gündemde tutulması, hastalıktan korunma, bilinçlenme ve kişisel hijyene yönelme açısından belki yararlı ama panik havası oluşturma, duyarlılığı azaltma açısından da olumsuz olabilir” diye konuştu.
Domuz gribi nedir?
Domuz gribinin 2009 yılı başında Meksika’da bir domuz çiftliğinden ortaya çıkarak tüm dünyaya hızla yayılan İnfluenza A H1N1 tipi virüs olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Altındiş, “İnfluenza A H1N1 tipi virüs insandan insana bulaşımı çok hızlı olmaktadır. 2009-2010 sezonunda pandemi yapmış, daha sonraki yıllarda mevsimsel grip etkenleri arasına girmiştir. Bu nedenle mevsimsel grip aşısı içeriğinde de 2009 yılından beri bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
Ateş en önemli belirti
Domuz gribinin en önemli belirtilerinin başında yüksek ateş geldiğini belirten Prof. Dr. Altındiş, “38 C ve üzeri ateş ile birlikte; boğaz ağrısı, baş ağrısı, yaygın vücut ağrısı, kas ağrısı, halsizlik-yorgunluk, öksürük, burun akıntısı, solunum güçlüğü, kusma, ishal bulgularından en az birinin varlığında influenza A H1N1’den şüphelenilmelidir” açıklamasında bulundu.
Yakın temastan kaçının
Prof. Dr. Altındiş, kişiden kişiye öksürme, aksırma ile ortaya çıkan hava damlacıkları ya da kontamine yüzeylerle temas sonrası bulaşan domuz gribine karşı sık sık el yıkama, enfekte bireylerle ve kontamine eşyalarla temas edilmemesi, öksürürken ağzı kapama, yakın temastan kaçınma gibi koruyucu önlemler uygulanması konusunda uyarılarda bulundu.
Kimler daha ciddi risk altındadır?
Prof. Dr. Altındiş, Başta hamileler olmak üzere, 5 yaş altı çocuklar (özellikle 2 yaş altındakiler) ve ileri yaşlı yetişkinler, astım, kronik akciğer hastalığı, karaciğer hastalıkları, kalp hastalığı, nörolojik hastalığı, böbrek hastalıkları, immün yetmezlik, metabolik hastalıkları, 19 yaş altı uzun dönem aspirin tedavisi alanlar gibi kronik hastalıkları olanların, yüksek riskli grubu oluşturduğunu söyledi.
Aşı zamanı geçti mi?
İçinde bulunduğumuz günlerin grip aşısı için halen uygun bir dönem olduğu belirten Prof. Dr. Altındiş, riskli bireylerin grip aşısı yaptırması konusunda tavsiyede bulundu.
Kimler grip aşısı olmalıdır?
Altındiş, 6 ay ile 5 yaş arasındaki çocuklar, 65 yaş üstü kişiler, Kronik hastalığı olan, Gebeler, Aşırı şişmanlar, Hastalara sağlık hizmeti veren sağlık çalışanları, Yüksek riskli kişilerle yaşayanların girib aşısı olması gerektiğini söyledi.
Ülkemizde son durum nedir?
Sağlık Bakanlığı’nın 13 Ocak 2016 tarihinde yapılan açıklamaya göre, Grip hastalığının bu kış sezonunda Aralık ayı sonunda görülmeye başlandığını, hastalık belirtileri taşıyan 2 bin 905 kişiden alınan örneklerden bin 261’inde solunum yolu hastalığına neden olabilen bir virüs tespit edildiği belirtildi.
Bakanlık, bunların 595’inde Rhino, RSV gibi farklı solunum yolu etkenleri, 463’ünde İnfluenza A H1N1, 134’ünde influenza A H3N2 ve 38’inde influenza B virüsü saptandığı ve Şimdiye kadarki viral solunum yolu hastalıklarının yüzde 16’sının İnfluenza A H1N1, yüzde 24’ünün diğer solunum yolu virüslerinden kaynaklandığı açıkladı.
Açıklamada, “Yapılan genetik analizlerde İnfluenza A H1N1 virüsünün daha önceki sezonlarda dolaşımda var olan virüsler ile aynı olduğu, mevcut aşının ve ilacın virüse karşı etkili olduğu” belirtildi. Bakanlık, mevcut veriler geçtiğimiz yıllardaki grip sezonu verileri ile karşılaştırıldığında, paniğe sebep olacak farklı bir durum olmadığı, gribin olağan seyri içerisinde olduğu açıkladı.