Doç.Dr. Çötok: “öğrenciler entelektüel meraktan uzak”

Paylaş:

Hız ve haz kavramları ile oluşturulan çağımız algısının öğrenciler için daha kısa yoldan para kazanma talebini tavsiye ettiğini söyleyen Doç. Dr. Nerin Akıncı Çötok, bu durumun emeğin kıymet görmediği algısını arttırdığını ve öğrencinin entelektüel meraktan uzaklaştığını söyledi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) iletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nesrin Akıncı Çötok, öğrencilerde bulunan kaygı ve geleceğe dair umutsuzluk yönelimini değerlendirdi.

Kaygı durumu ve oluşturucularından bahseden Doç. Dr. Çötok, kaygının herkeste bulunan iç ve dış dünyadan kaynaklanan bir duygu olduğunu belirtti. Kaygının türlerine değinen Doç. Dr. Çötok, kaygının otantik ve nevrotik kaygı olarak ikiye ayrıldığını söyledi. Doç. Dr. Çötok, otantik kaygının yaşantılardan oluşan, beklentilerle ve tehditlerle ilgili bir kaygı türü olduğunu nevrotik kaygının ise sebebinin bilinmediği bilgisini verdi.

Doç. Dr. Çötok: “Nevrotik kaygı öğrencilerde gelecek kaygısı adı üzerinde geleceğe dair duyulan umutsuzluk, endişe ve kişinin gelecekte konumuna dair tehdit hissetmesidir.”

Doç. Dr. Çötok bu süreçlerde öğrencilerde kaygı düzeyinin yaşam kalitesini azaltmadıkça ve hasta etmedikçe sorun olmadığına da değindi.

Umutsuzluğun sebebi toplumsal Süreçler

Öğrencilerde geleceğe dair oluşan umutsuzluk ve kaygının sebebinin toplumsal süreçler olduğunu belirten Doç. Dr. Çötok “Tüm dünyanın içinde bulunduğu ekonomik dalgalanmalar, gelir dağılımı eşitsizlikleri, medyada yer alan olumsuz haberler ve en başta da istihdam sorunları gençlerin dikkatini çeken ve içselleştirdikleri gerçekler olarak öğrencilerde kaygı ve umutsuzluk sorunlarının kaynağı durumundadır.” dedi.

Bu sürecin değerlerin yitimine yol açtığına değinen Doç. Dr. Çötok sağlıklı ve umutlu her bireyin kendi değerler silsilesi çerçevesinde hareket etmesi ve sorunlarla başa çıkabilme becerisini geliştirmesi gerektiğini aktardı.

“İhtişamlı yaşamlar öğrenciler için umutsuzluk kaynağı”

Her öğrencinin kendi potansiyelini ve değerlerini keşfetmesi, anlamlı ilişkiler kurması ve kendini geliştirme potansiyelini diri tutması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Çötok, sosyal medyanın aşırı kullanımından kaynaklı popüler kültürün ihtişamlı gösterilerine tanık olmaktan uzaklaşmak gerektiğini belirtti. Doç. Dr. Çötok ihtişamlı yaşamlar veya sosyal medya fenomenlerinin, hayatını şekillendirme adına yolda olan öğrenciler için motivasyon kaynağı değil tam tersine kaygı ve umutsuzluk kaynağı olduğunu vurguladı.

“Gençler Bizim Geleceğimizdir”

Hız ve haz kavramları ile oluşturulan çağımız algısının öğrenciler için daha kısa yoldan para kazanma talebini tavsiye ettiğini söyleyen Doç. Dr. Çötok, bu durumun emeğin kıymet görmediği algısını arttırdığını ve öğrencinin entelektüel meraktan uzaklaştığını söyledi. Sosyal medya ve çağımızın önerdiği algının çaba harcamadan hızlıca sonuç almak olduğunu aktaran Doç. Dr. Çötok, “Gençlerde oluşturulan bu algı toplum için tehlike çanları demek. Gençler bizim geleceğimizdir.” dedi.

Haber: Buse Sıla Senemcan