CHP Grup Başkanvekili, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, KPSS’de soruların çalındığı iddialarına ilişkin, “KPSS’ye şaibe düşmüştür. Sınav iptal edilmeli, planlanan oturumlar ertelenmelidir” dedi.
Özkoç, sorunun temeline inilmesi ve ilişki ağlarının ortaya çıkartılması gerektiğini vurgulayarak, “AKP iktidarı, ÖSYM gibi dünya çapında kusursuz sınav yapan bir kurumu itibarsız hale getirdi. FETÖ’cü taktikler hala AKP iktidarı tarafından kullanılıyor. ÖSYM Başkanını alıp, başka birini atayarak sorun çözülmez. Tüm boyutları ortaya konulmalı, emek hırsızları cezalandırılmalıdır” diye konuştu.
ÖSYM Başkanını alıp, başka birini atayarak sorun çözülmez. İddialar açıklığa kavuşturulmalı ve emek hırsızları cezalandırılmalıdır” dedi ve sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı.
Özkoç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Meclis dışındaki ilk grup toplantısın bu hafta Erzurum’da gerçekleştirdiğini, önümüzdeki hafta Edirne’de olacaklarını belirten Özkoç, özetle şunları söyledi:
“Erzurum, Milli Mücadele’nin temellerinin atıldığı bir ilimiz. Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu, Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz ve 128 milletvekili ile birlikte Erzurum’a gittik. Büyük bir sevgiyle, coşkuyla, ilgiyle karşılandık. Hem grup toplantımızı hem de MYK toplantımızı Erzurum’da yaptık. Genel Başkanımız kendi görüşmelerini yaparken, milletvekillerimiz 20 bölgeye ayrılıp vatandaşlarımızla kucaklaştı, sorunlarını, dertlerini dinledi. Çözüm projelerimizi Erzurumlu vatandaşlarımıza anlattı.
“İKİNCİ TOPLANTI EDİRNE’DE OLACAK”
Erzurumlunun en büyük şikayeti; işsizlik. Geçinemiyorlar, yoksullaşıyorlar. Erzurumlu çalışmak istiyor, alnının teriyle parasını kazanmak, çoluğuna çocuğuna bakmak istiyor. Tek istedikleri bu. Biz de Erzurum’u nasıl bir ekonomik kalkınma bölgesi haline getireceğimizi, fabrikaların hangi sürede, şartlarda, nasıl açılabileceğini anlattık. Aldığımız karar çerçevesinde Erzurum’a ekonomi masası gidecek, 10 milletvekili arkadaşımız da görevli olacak.
İkinci adım; 9 Ağustos’ta da Edirne’deyiz. Genel Başkanımız ve yine 100 milletvekilimiz ile beraber Edirne’de olacağız. MYK toplantımızı ve grup toplantımızı da yine orada yapacağız, Edirne’deki vatandaşlarımızla kucaklaşacağız.
“AKP, ÖSYM GİBİ GÜVENİLİR BİR KURUMU İTİBARSIZ HALE GETİRDİ”
Nereye gidersek gidelim insanlar “artık yetti” diyor, büyük bir sıkıntı içindeler. Bu iktidara karşı güven tamamen bitmiş durumda. Bunu perçinleyen olaylardan bir tanesi KPSS sınavları. AKP iktidarı, ÖSYM gibi dünya çapında kusursuz sınav yapan bir kurumu artık itibarsız bir hale getirmiştir. Bu itibarsız hale getirirken yaptıkları taktiklerse, insanlarımızın bildiği taktikler; FETÖ’cü taktikler, hala AKP iktidarı tarafından kullanılıyor ve gerçekten emek veren, çalışan insanların da hakkı yenilmeye devam ediliyor.
KPSS sınavındaki iddiaların biz, Genel Başkanımız, parti sözcümüz, grup başkanvekilleri olarak araştırılmasını istiyoruz. Bu araştırmanın gerçekten namuslu ve dürüst bir şekilde yapılmasını istiyoruz. Sorumlular bir an önce tespit edilmeli ve emek hırsızları cezalandırılmalıdır. Öyle göstermelik ÖSYM başkanını alıp, başkasını atayıp, “bak biz burayı düzelttik, hallettik” gibi insanların algısıyla oynamak, gerçekten sorunun temeline inmemek; kabul edebileceğimiz bir şey değil. ÖSYM içerisindeki sorumlular da derhal tespit edilmelidir. Sadece KPSS değil, yakın zamanda yapılan tüm sınavlar yeniden araştırılmalı ve şaibe olup olmadığı ortaya çıkartılmalıdır.
“SINAV İPTAL EDİLMELİ, YAPILACAK OTURUMLAR ERTELENMELİ”
Sınava bir kere şaibe düşmüştür. KPSS Genel Kültür Genel Yetenek Sınavı iptal edilmelidir. KPSS’nin bundan sonra yapılacak oturumları da ertelenmeli ve sorular yeniden hazırlanmalıdır. Çocuklarımız emek veriyorlar, hazırlanıyorlar. Aileler onlara emek veriyorlar, kendilerini hazırlıyorlar. Başarılı olan çocuklarımızı cezalandıracak noktaya, AKP iktidarı yaptığı usulsüzlüklerle bizi bu noktaya getiriyor. Oysaki gerçekten o sınavdaki o soruları çözen ve rahatlayan çocuklarımızı tekrar böyle bir durumla karşı karşıya getiren; AKP iktidarıdır.
Çocuklarımızın devletine, milletine, kurumlarına güvenerek sınava gireceği, geleceğini kuracağı bir düzeni yaratmak için iktidara hazırlanıyoruz. Sözlü mülakatlar konusunda da çok ciddiyiz. Genel Başkanımız bu konuda da net tavrını koymuştur.”
“BÖYLE BİR ENFLASYONU, NE 1994, NE 2001 KRİZLERİNDE, NE 1970’LERDE GÖRMEDİK”
AKP, “Yüz Yüze Yüz Gün” diyerek sahaya inecekmiş, hangi yüzle vatandaşın karşısına çıkacaklar. TÜİK dün enflasyonu yüzde 79,6 açıkladı. Vatandaş, ‘Cumhurbaşkanlığı sisteminde enflasyon, TÜİK’e göre bile yüzde 79,6’ya çıkmışsa, bunun sorumlusu ben miyim, siz misiniz?’ diye AKP milletvekillerine sormayacak mı?
Bağımsız bilim insanlarından oluşan ENAG’a göre Temmuz enflasyonu yüzde 176 oldu. Temmuz’un zam şampiyonları listesinde ne yazık ki ilk sırada ilaçlar geliyor.
Enflasyon istatistikleriyle oynamak, milletimizin maaşlarını gasp ettirmek demektir. Milletimizin maaşlarının artışları, asgari ücretin artışı enflasyonla orantılı oluyor. Siz enflasyonu düşük gösteriyorsunuz, milletin maaşları da o derece de düşük olarak kalıyor. Bu da milletimizi mağdur ediyor. Böyle bir enflasyonu, ne 1994 krizinde ne 2001 krizinde ne de 1970’lerde görmedik.
Dünyada var deniliyor. Evet, OECD’deki enflasyon ortalaması yüzde 10,3. 34 yılın en yüksek enflasyon rakamı.
-“ENFLASYONU EN YÜKSEK 6 ÜLKEDEN BİRİYİZ”-
Ancak biz, TÜİK rakamına göre bile OECD’nin en yüksek enflasyonuna sahip ülkeyiz. Avrupa’da birinciyiz. Dünya’da enflasyonu en yüksek Suriye, Sudan, Venezüella, Lübnan, Zimbabve ile birlikte 6 ülkeden bir tanesiyiz. Milletimiz bugün hayat pahalılığı altında inim inim inliyorsa, tek sorumlusu var: Recep Tayyip Erdoğan… Ne döviz, ne faiz, ne eflasyon,…ekonomiyle ilgili verdiği hiçbir sözü yerine getirmedi.
Son 4 yılda bu ülkede üç Hazine ve Maliye Bakanı, dört Merkez Bankası Başkanı, 5 TÜİK Başkanı gördük. Gelen her kişi, gideni maalesef arattı.
Son Hazine ve Maliye Bakanıysa evlere şenlik. Artık onun ne söylediği değil, eğer gerçekten siz kendinizle alay edilmesinden sıkılmıyorsanız gülüyorsunuz ama kendinizle alay edilmesinden gerçekten rahatsız oluyorsanız, böyle bir Maliye Bakanı Türkiye’deki ekonominin başına neden getirilir diye hesap sormanız gerekiyor.
“(NEBATİ’NİN SÖZLERİ) KENDİ İNSANINI AŞAĞILAYAN BİR İFADE. İNSAN UTANIR”
Bakan Nebati, “yabancı bir bakanla konuşuyordum” diyor. “Sizin enflasyon çok yüksek” demiş muhatabı olan bakan. O da kendisine: “Doğru ama bakın ben bu enflasyonla sokağa çıkabiliyorum, siz yüzde 10’luk enflasyonla sokağa çıkamıyorsunuz” demiş.
Kendi ülkesindeki insanları da aşağılayan bir ifadeyi, o gülümseyerek, milletin gözünün içine baka baka söyleyebilme cesaretini gösteriyor. Liyakatsiz olduğunu zaten biliyoruz, kendisini ifadeyle ilgili sıkıntıları da olduğunu biliyoruz ama milletimizi bu kadar aşağılayan, bu kadar küçümseyen bir ifadeyi, bu kadar rahatlıkla söyleyebilmesini kabul etmek mümkün değil.
İnsan biraz utanır ama maalesef yaptıklarından utanmayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Erdoğan’ın ekonomi politikasıyla ve liyakatsiz yöneticileriyle ekonominin düzelemeyeceği ortadadır. Biz düzelteceğiz.
Türkiye’nin yetişmiş değerli bürokratları var, yetişmiş değerli insanları, ekonomistleri var. Doğru insanlarla çalışan bir iktidar göreve gelecek. Milleti küçümseyen, milletle dalga geçen değil, kendi milletini ciddiye alan, milletine hizmet etmek isteyen bir iktidarla Türkiye güçlü hale gelecek. Bunun adı Millet İttifakı’dır, bunun adı Cumhuriyet Halk Partisi’dir.”
“LİMANLARIN İHALESİZ ÖZELLEŞTİRİLMESİNİ, ENGELLEDİK”
Engin Özkoç, Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin itirazı üzerine bazı limanların özelleştirme yapılmadan sözleşme sürelerini 49 yıla çıkartan yasal düzenlemeyi iptal ettiğini belirtti.
AKP’nin yandaşa, 5’li çeteye, Katar’a yönelik yapmak istediği bu peşkeşi engellediklerini söyleyen Özkoç, özetle şunları kaydetti:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin limanları, stratejik limanlardır. Önceden ihalesi yapılmış, sözleşmeleri imzalanmış ve sözleşme süresi bitimine 5 yıl, 7 yıl, 8 yıl kalan şirketler var. İktidar, bu şirketlerin işletme hakkı süresini, ihale yapmadan 49 yıla çıkarmak istedi. Genel Kurul’a getirip yasa çıkartarak, ihalesiz, kamu yararı olmadan aynı kişilere Katar da başta olmak üzere, -limanlardan bir tanesini de Katar işletiyor- limanların sürelerini 49 yıllığına çıkarttılar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni büyük bir zarara uğrattılar, kendi yandaşlarına büyük kaynak aktardılar. Anayasa Mahkemesi’ne götürdük, Mahkeme düzenlemeyi iptal etti.
Genel Başkanımız, liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu: “5’li çeteden hesap soracağım” derken, bunun için söylüyor. Bizim hesap soracağımız kişiler, milletimizin sırtından Türkiye Cumhuriyeti’nin kaynaklarını yok eden, hırsızlık yapan kişilerdir. Yasaları kendi menfaatlerine değiştiren kişilerden hesap soracağız. Türkiye Cumhuriyeti’nin kaynaklarını bir avuç insana değil, o bir avuç insandan alıp milletimizin, 84 milyon insanımızın hizmetine götüreceğiz. Biz iktidara gelmeden, politikalarımızla iktidara yön veren bir muhalefetiz. İktidara geldiğimizde en kısa zamanda Türkiye’yi layık olduğu itibarlı ülkeler seviyesine çıkartacağız.”
