Yeniden Refah Partisi (YRP) Erenler İlçe kongresi öncesi basın mensupları ile kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. YRP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin bir israf sarmalı içinde olduğuna vurgu yaparak, ‘‘Ülkede yatırımlar hep tüketime yönelik, üreten tek bir şey yok. İktidarımızda 81 ilimize refah projesini hayata geçireceğiz’’ dedi.
YRP Sakarya İl Başkanlığı’nca Adapazarı’nda bir kafe restoranda düzenlenen basın toplantısına Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal, Genel Merkez STK Başkan Yardımcısı Yunus Emre Özkan, YRP Sakarya İl Başkanı Hidayet Kaya, başkan yardımcıları, ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.
YRP Sakarya İl Başkanı Hidayet Kaya, toplantıya katılım sağlayarak ilgi gösteren parti yönetimi ve basın mensuplarına teşekkür etti.
PROF. DR. AYDAL KONUŞTU
Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal burada yaptığı konuşmada, partisince hazırlanan ve Türkiye’nin son 20 yılının kayıt altına alındığı ‘‘Biz Türkiye’yi Biliyoruz’’ kitabından kesitler aktardı.
‘Türkiye’de neler yapılmalıydı ve neler olmadı’ şeklinde değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Doğan Aydal, sürdürülebilir enerji kaynakları konusunda hazırladıkları projeleri paylaştı. 81 il için 681 proje ile Türkiye’yi yönetmeye ve dünyayı değiştirmeye hazır olduklarını vurgulayan Prof. Dr. Aydal, ‘‘9 bin sayfa 6 kitap olan Milli Kaynaklar kitabımızı 2 sene önce yayınladık. Kitaplar bütün parti başkanlarına, STK’lara gönderildi ve topluma sunuldu’’ dedi.
GÜNEŞ ENERJİSİ BÜYÜK KAYNAK
Türkiye’nin güneş potansiyelinin çok yüksek olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Aydal, ‘‘Allah’ın Türkiye’ye lutfettiği bir enerji sistemidir güneş… Barajı, rüzgarı, kömürü ve petrolü var. Bunlara ait kurulmuş santrallelerin tamamının gücü 99 bin 734 megavat. Güneşin tek başına gücü ise 380 bin megavat. Sadece bize değil torunlarımızın torunlarına yetecek bir enerjiden bahsediyoruz…
Özellikle doğalgaz ve kömür lobilerinin baskısı ile hükümet bu gücü kullanmamak için ne mümkünse yapmıştır. Bugüne kadar yaptıklarını söyledikleri yatırımların tamamının toplamı Türkiye’nin potansiyel gücünün sadece yüzde 2’sidir. Türkiye bu yüzden dışarıya her sene 40, 50 milyar dolar petrol, doğalgaz ve kömür parası verir!
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da 35 yılda yapılan 22 barajın 19’unda HES vardı şimdi 2 tane daha açılacak olan var. tBunların tamamının toplam gücü 7 bin 490 megavat. O kadar baraj yaptılar ancak gücü bu kadar... Almanya her sene yaparak Türkiye’nin 100 yılda yaptığı toplam santral gücünü 10 yılda geçti.
Bizim iktidarımızda güneş enerjisine döndüğümüz anda 3-4 yıl içerisinde 20-30 milyar doları ödemiyor olacağız.
Yalnızca Ege’de 350 bin villa var. Bu villa sahipleri ile anlaşıp çatılarına enerji sistemi kuracağız. Adana’da Seyhan ve Ceyhan nehirleri var. Bu nehirler kanallar ile şehrin merkezinden geçiyor. Hesaplattım 435 km kanal var. Bu kanalların üstünü kapatacağız. Bu, Adana ve çevresinin 30 yıllık elektriğinin ücretsiz karşılanması demek. Bunu gerçekleştireceğiz’’ ifadelerini kullandı.
DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI KAPATILDI
Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) kapatılmasını eleştiren Prof. Dr. Doğan Aydal, ‘‘DPT kapatıldı! Eğer siz planlama yapmazsanız devleti yönetemezsiniz. İstanbul’daki 3 hava limanı DPT olsaydı yapılmazdı. Atatürk Havalimanı kapasitesi yetmese yapılırdı. Bir havalimanı var onun yerine 25,4 milyar euro vererek bir havalimanı yapıyorsun ve yaptığın yerin altı Trakya kömür havzası. Hadi yaptınız, Atatürk Havalimanı’nın ne günahı vardı, piste hastane yaptınız.
2 milyon kişi kapasiteli Kütahya Hava Limanı’nı yaptılar, 3 bin 192 seyahat eden kişi sayısı. 2021 yılı sonunda 16 bin 500 kişi… İsrafı görüyor musunuz? Vatandaşa bunu nasıl anlatacaksınız? Vatandaş zannediyor ki devlet parayı peşin verdi, ülkenin borcu yok!’’ diye konuştu.
TOPLANAN VERGİLER ÜRETİME DÖNMEDİ
Prof. Dr. Aydal, ülkenin üretime yönelik yatırım yapılmadığını belirterek, ‘‘Siz bu hükümetin fabrika yaptığını gördünüz mü? Bir tek fabrika yapmadılar.
2,2 trilyon dolar vergi toplanmış, 1 trilyon dolar kredi alınmış; 3,2 trilyon dolar para cebinde, yaptığına bak! Üreten tek bir şey yok.
21 hastane yaptılar. Danimarkalı şirkete sattılar hastaneyi. Atatürk’ün ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ sözü bambaşka bir hale büründü. Hani yerliydik hani milliydik?’’ İfadelerini kullandı.
GELECEĞİN ENERJİSİ BOR MADENİDİR
Türkiye’nin bor gibi çok değerlbir madene sahip olduğunu ancak bunu gereği gibi değerlendirmediğini söyleyen Prof. Dr. Aydal, ‘‘Geleceğin enerjisi bor madenidir. Dünya bor rezervinin yüzde 73’üne sahibiz. Makamları gerçekten bilene vermezsen sana sadece bor deterjanını yapar önünüze verir.
Türkiye’nin gelecek 30 yılında elde edeceği enerjinin biri de burada. Bu hükümet son 20 yılda faize milyar dolarlar harcamış. O kadar parayı enerjiye harcasaydık, bu halde olur muyduk’’ diye konuştu.
SAKARYA’YA ÖZEL PROJELER
Sakarya için; Çevre, Eğitim, Enerji, Madencilik, Sağlık, Turizm, Tarım ve Sanayi başlıkları altında proje hazırladıklarını açıklayan Prof. Dr. Aydal, ‘‘Sakarya için 6 projemiz var. 5 genel projemizinde de Sakarya’ya etkileri olacak’’ dedi.
TARIM ALANLARINA SANAYİ KURMA SORUNU
Sakarya’nın kuzey bölgesinde kurulan ve kurulmaya çalışılan organize sanayi bölgelerinin tarım arazilerinin üzerinde yer almasının yol açtığı sorunlarla ilgili sorulan soruyu da yanıtlayan Prof. Dr. Aydal, ‘‘Yatırımcı açısından baktığımızda yatırımcı temel 2 şeye dikkat eder. Hammaddeye nasıl ulaşacağım, ihracatı nasıl gerçekleştireceğim. Yatırımcı batıya doğru denize kıyısı olan şehirleri tercih eder. Bu kaçınılmazdır’’ diye konuştu.
GÖÇLER SAVAŞ TUZAĞI OLABİLİR!
Prof. Dr. Aydal, ‘‘Mülteciler sorunu konusunda ne düşünüyorsunuz?’’ sorusuna, ‘‘Eğer ülkemizin huzur ve güvenini bozmayacak, toplumumuzla uyum içerisinde yaşacaklarsa bir sorun yok. Ancak bir ülke içerisinde değişik alanlar farklı nüfuslar tarafından yoğunlaştırılırsa o ülkeler için tehlike olacaktır. Emperyalist güçlerin ‘nüfusa dayalı’ çıkarttıkları savaşlar dünya tarihinin yakın geçmişinde yer alıyor. Bu savaş tuzakları günümüzde de devam ediyor’’ dedi.
‘Emperyalizmin Nüfus Savaşları ve Mülteciler’ / ‘Emperyalizmin Savaş Tuzakları’ konulu 2019 yılında yazdığı makalelere atıf yapan Prof. Dr. Doğan Aydal, olası bir tehlikeye dikkat çekti.
Prof. Dr. Aydal, ‘‘Suriye ve Suriye’liler! 2011’den beri siyasi hayatımızın bir yerlerinde, gündelik konuşmalarımızda mutlaka var. Tarihten gelen ‘Ensar’ geleneklerimizle biz yüzbinlerce soydaşımıza, dindaşımıza topraklarımızı açmış bir milletiz. Bu problemi de bu şekilde algılamamız, kabul etmemiz gerekir diye düşünenlerimiz de mevcut. Ancak, insan olarak bu olaya tabi ki çok üzülmekle birlikte, ‘ne oluyor’ konusuna farklı açılardan bakıp ülkemiz adına yorumlamamızda fayda var.
Esas tehlike bu tip göçler sonunda göç eden gurupların emperyalist ülkelerin emellerine alet olmaya müsait guruplar haline kolaylıkla gelebilmesidir. Hele de bu gruplar bir bölgede yığışmışlar ise bu durum ülkenin parçalanmasını, iç savaşı kolaylaştıran unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Suriyeli göçmenlerin mümkün olan en kısa sürede kendi ülkelerine gitmelerinin sağlanması en doğru siyaset olacaktır. Bu süreç barış sağlanamaması sebebiyle uzun sürecek ise göçmenlerin sınır illeri dışındaki illere dağıtılması ülke güvenliği açısından hayati önem taşımaktadır. Bu sağlanamaz ise yüksek nüfus artışına sahip Suriyelilerin sınır illerindeki demografik yapıyı çok yakında değiştirecekleri görülmektedir. Mevcut nüfusa bir de Suriye İdlib bölgesinden göç olursa bizim için farklı bir tehlike başlamış demektir. Bu muhtemel göç mutlaka durdurulmalıdır. Ensar’ın(!) dayanacak gücü kalmamıştır. Bu tedbirler süratle dikkate alınmadığı takdirde yakında bir de etnik Suriyeliler problemi ile uğraşmak zorunda kalmamız kaçınılmaz olacaktır. Suriye’lilere toptan vatandaşlık hakkının verilmesi ise ülkemiz için felaketin başlangıcı olacaktır’’ ifadelerine yer verdi.
Sakarya Haber Ajansı / Sakarya – Adapazarı