14. yüzyılın ilk yarısında, bugün kentin bir mahallesi olan ‘Tığcılar’ Karyesi (köyü) adıyla kurulan Adapazarı; 1 Aralık 1954 tarihinde Kocaeli ilinden ayrılarak Sakarya ili adını aldı. Adapazarı, 1573 yılında “Ada” isimli bir köy, 1646 yılında nahiye, 1658 yılında Akyazı’ya bağlı bir köy, 1692 yılında kadılık, 1742 yılında tekrar nahiye oldu. Yerleşim merkezi Osmanlı ile Cumhuriyet dönemleri (1837-1954 yılları) arasında 117 yıl boyunca da kasaba (ilçe) statüsüne sahipti. Uzun yıllar Kocaeli Sancağına bağlı bir kaza olan Adapazarı, 22 Haziran 1954 tarihinde 6419 sayılı kanunla Kocaeli ilinden ayrılarak “Sakarya” adını aldı. Adapazarı; Akyazı, Geyve, Hendek ve Karasu ilçelerinin merkezi olarak adını Sakarya olarak almasından sonra 1 Aralık 1954 günü törenlerle İlk Vali Nazım Üner göreve başladı.
68 yıl önce bugün Sakarya nasıl vilayet oldu?
Adapazarı İl Olma Cemiyeti’nin başkanı Osman Erkaya, o yıllarda kaleme aldığı anılarında şehrimizin il olma serüvenini anlattı…
Osman Erkaya, Sakarya’nın il oluşunun başlıca kahramanlarından biri. 1952 yılında kurulan Adapazarı İl Olma Cemiyeti’nin başkanı olan Erkaya, o yıllarda kaleme aldığı anılarında şehrimizin il olma serüvenini anlatıyor.
SAKARYA’NIN İL OLUŞUNUN HİKAYESİ
Adapazarı İl Olma Cemiyeti Başkanı Osman Erkaya’nın yaşama veda etmeden önce kaleme aldığı anılarında Adapazarı’nın Sakarya adıyla il oluşunun hikayesi anlatılıyor. Yazar Mustafa Erkaya’nın babasının anılar arşivinden çıkardığı bu anılar paylaşıldı.
Şehir eşrafının önde gelen isimlerinden, bugün bir çok kuruluşun kurulmasında öncülük eden ve 1952 yılında kurulan Adapazarı İl Olma Cemiyeti Başkanı olan Osman Erkaya’nın notlarında, Sakarya’nın il oluş hikayesi anlatılıyor. Mustafa Erkaya, Sakarya’nın il oluşunun 57. yılında arşivinden babasına ait anıları ve fotoğrafları çıkararak Yenihaber okurlarıyla paylaştı. Osman Erkaya’nın anıları, o yıllarda ilimizdeki sivil toplum hareketinin gücünü ve il olmak uğruna ortak bir amaçta herkesin birlik içerisinde olarak başarıya ulaştığını gösteren bir belge niteliğinde. Ölmeden önce hatıralarının bir kısmını kaleme alan Osman Erkaya, kendi kalemiyle Adapazarı’nın il oluş sürecini şöyle anlatıyor:
O GÜNLERDEN NOTLAR
‘1950’lerden önce, şehrimiz ilkokul öğretmelerinden ve mahalli gazetelerde yazarlık yapan Abdullah Çelik, fikir olarak gazetesine ‘Sakarya adıyla Adapazarı il olmalıdır.’ yazdı.
Keza orta okul müdürlerinden Hasan Balcıoğlu’da benzeri bir yazıyı İstanbul’da münteşir bir mecmuaya yazmıştır.
‘…Fakat bu yönde teşebbüslerde bulunulmamıştır. Aradan seneler geçti, ülkemiz tek parti yönetiminden çok partili yönetime geçti, ikinci cihan savaşından sonda 1950’lerde yapılan mahalli seçimlerde, Adapazarı Belediye Meclisi ile Kocaeli İl Genel Meclisi üyeliklerine seçildim. ‘Altı arkadaşla il Genel Meclisi’nin tabii başkanı Kocaeli Valisi Adapazarı Belediye Meclisi’nce Belediye Başkanlığı’na Suavi Damalı, yardımcılığına da ben seçildim. Mecliste Sapancalı Yaşarla Divan Katibi Seçildik. ‘Köylerin nahiye, nahiyelerin ilçe, ilçelerin il olabilmeleri için bir takım kanuni formalitelerin ikmali, hususi ile tabi oldukları İl Genel Meclislerinin onayı ile İçişleri Bakanlığı’na oradan da TBMM’den kanun çıkarılması iktiza etmektedir. ‘Bu nedenle ben bir takrir hazırladım.”
“İl Genel Meclisi Başkanlığına verdim. Bir yandan da Adapazarı’nı İl Yaptırma Derneği’ni kurdum ve başkanı oldum. Başta bir takım masraflar için lüzumlu paranın temini için sair çalışmaları girdik. ‘İl Genel Meclisinde ilgili komisyonlardan geçirildikten sonda meclis umumi heyetine getirildi, gündeme alındı. Uzunca tartışmalar oldu. İzmitli arkadaşlar ayrılmak istemiyorlardı. Adapazarı ve etrafındaki Geyve, Akyazı, Hendek, Karasu ilçelerinin üyeleri Adapazarı’nı desteklediler. ‘Bu sırada, Sapanca’nın da ilçe olması için oralı olan arkadaş Yaşar Efendi tarafından şifahi teklifle istedi. Bu durum havayı daha da sertleştirdi. Bu sıralarda Kandıra Meclis Üyesi Kemal Saner’de Kaynarca’nın ilçeliğini teklif etti. “
“Böylece karar çoğunlukla çıktı ve İçişleri Bakanlığı’na gönderildi. ‘Aradan uzun süre geçti, kanun çıkmadı. Milletvekillerine yine bir hareket yok. Bu defa derneğimiz bir otobüsle her partiden ve partisiz hemşerilerden oluşan heyeti Ankara’ya göndermeye karar verdi. ‘Başbakan Adnan Menderes ile görüşülecektir. Ben Hareketten bir gün önce Bulvarda eski CHP’li Belediye Başkanı dostum İhsan Koçak’a tesadüf ettim. Teklifimi memnuniyetle kabil etti ve hep birlikte Ankara’ya gidildi. ‘Malum bunlar için para lazım, bütçeler müsait değil. Hiç adet değilken, Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Abdulkadir Güler ve Yönetim Kurulu ikinci başkanı Manifaturacı Asım Aydın, tüm grup başkanları tüccarları dolaşarak para yardımı sağlamışlardır. ‘Ankara’da heyete milletvekili Ekrem Alican, Hamdi Başak ve emeli General Milletvekili Saim Önhun katılarak Başbakan Adnan Menderes’e çıkıldı. Milletvekili Ekrem Alican durumu özetledi.
Adnan Menderes gecikmenin sebebi olarak “Uşak İlçesiyle Adıyaman İlçesi’nin il olma muameleleri biraz gecikti. Üçünü birden çıkarmak istiyorum.” dedi. ‘Kalkıldı tam bu sırada masanın öbür başında kalabalığın içinde CHP eski Belediye Başmanı İhsan Beyi gördüler ve halini hatırını sordular. İhsan Bey, “Adnan, bu işi çık uzatma ben ölmeden göreyim.” dedi. Adnan Bey gülerek kesin söz verdiler. ‘Buna rağmen çok gecikme oldu. Bunun üzerin ikinci bir küçük heyetin gönderilmesine karar verildi. DP benim başkanlığımda, CHP’den sinemacı Hasan Erman, Tüccarlardan Millet Partili Hakkı Taşöz’den oluşan bu heyet acele Ankara’ya gitti. Ekrem Alican ile görüşülerek randevu işi Ekrem Alican’a verildi. ‘Bende arkadaşlarımla Ulusta İpek Palas Oteli’ne indim. Ben, Ekrem Alican’la telefon irtibatı kurdum, böyle istendi. “
“HERKESTEN ALLAH RAZI OLSUN”
“Başbakan’ın ne zaman randevu vereceği bilinmemektedir. Arkadaşlar tanıdıkları dostlarına gidiyorlar, gittikleri yerin telefonunu bana bildirmekteler. İrtibatı kesmemekteyiz, Ekrem Alican her gün Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Basri Aktaş ile görüşüyor. ‘Neticeyi Alican bana bildiriyor. Bu randevu tam 9 gün devam etmiştir. Ben ise ilamsız hapis gibiyim. Artık sabrım tükendi, son gün Ekrem Alican’a “Bugünde randevu verilmezse Adapazarı’na döneceğim. Tabiî ki arkadaşlarda dönerler. Başbakan verdiği sözden utansın.” dedim. ‘Bir saat sonda saat 17’de denildi. Başbakanlığa gittik. Milletvekillerinden bu işle ilgilenenler Ekrem Alican, Hamdi Başak, Saim Önhun haricinde diğerleri baştan beri ilgisizlerdi. Başbakan Adnan Menderes, birkaç gün içinde kanunu Meclise vereceğini kesin olarak söz verdi ve dediği gibide kanun çıktı.
‘1954’te Sakarya adı ile Adapazarı il olunca ilk Vali Nazım Üner, Emniyet Müdürü Suphi Bey, İl Jandarma Komutanı Albay Sabit Bey ve Defterdar Fahri Beydir. O gün il olmak için mücadele ederken desteğini esirgemeyen herkesten Allah razı olsun..”